Hoşbeş

bir zeval düşkünü olarak biliniz beni!
beni hanenize bağlayıp asın: yeri geldiğinde çarpılayıp kapımı, dilime nüktedan bir hüzme basın!



29 Mayıs 2011 Pazar

cümleler

bir iki üç ve susamıyorum. tıp demiyor biri veya bu bir oyun değildir. bir şeylere kızdığımda en çok konuşmak istiyorum; bunu yedeğe alarak düşünüyorum -ki kızmadığım bir şey herhalde yoktur. üzgünüm, düşündüğüm sürece sanırım oldukça kızgın olacağım kendi varlığından sürgün edilmekten!

24 Mayıs 2011 Salı

boylece

olsun diyorsun! yani canin acimadan, gunubirlik bir kavganin neferi olarak surgunlerle es tutuyorsun ya acizligimden yararlanarak beni:simdi ben olsunlarla eczalamaktayim tukenmisliklerimi!

17 Mayıs 2011 Salı

Gelişine...

ha yanlış zaman, ha kayıplar hanesi...

üzeri bir taş duvar ve erlerin yüreklerinde beyhude
bir kurmacadır gidiyor:
alıp veriyor ve sen beni yeniyorsun durmadan!

bir omnipotent olarak yani, küçücük bir çocukla oyun bahçesinde, bahçesinde oyunun ve zar atmaksızın kayıt tutuyor musun?

üzgünüm ve özür dilerim: üzgün olmak yerine, gülümseyemediğim zamanlar için!

affet beni ey gazaplı! ve bir yöne evrilmeden kovala, durma vur ıssız bir zamana bendimi,
dilimin ucunda bir çuval, içinde ihbarların zayiinden bir ömür nihayet,

 kayıp bir bilete vuran ikramiye yani, kimse çözüp alamaz!

Ses-Kes-Pes

beni,
tanıyanınız çıkmadığına göre,
en ağır suçlara hüküm giyebilirim.
eğer,
böyle devam edecekse düzeni ilahi olanın;
yani bir üstünlük hiç olmaz yerde,
hiç beklenmediklere sağlanacaksa,
orada elbette ben kurban olabilirim!

kelimeler, kelimeler...
beni sana, seni bana bağlayan biçimin yoksunu bu kararmış yüzler! oysa ben, şimdi bıraktım ipliğini dilimin, şimdi yani boşaldı bir tetik yayından ağrı!
ben beklerken iki satır bir hece, belki bir kelime, kucaklamak için alnımın terini; sen lütfen bir yüzlük göster, bana gözlerini emanet ederken zamanın, lütfen bir yüz görümlük!

ey ilahi olan, ey layüsel!
merhamate konu değil mi acıdan gülmesi insanın? bir nefes, nefha veya bir soluk: tene gün indiğinde, dirildiğinde yani yeniden ömür, bir ağa takılırcasına canlanır (mı) ki yeniden!


bahşişsiz günlere kaldım, günler benden, ben günlerden usanık!