Hoşbeş

bir zeval düşkünü olarak biliniz beni!
beni hanenize bağlayıp asın: yeri geldiğinde çarpılayıp kapımı, dilime nüktedan bir hüzme basın!



19 Ocak 2011 Çarşamba

Ufak Hesap Adamcıkları

Böyle küçücük menfaatler için, eşi dostu büyük riskler almaya sürükleyen ve daha acısı bunu sorup etmeden, haber bile vermeden yapıveren kişilerle yüzleştim.

Anladım ki, her şey insanın kendinde bitiyor. Kendi yaşamını kendisi örüyor insan ve nihayet ana konu olarak çevresindeki ufak hesap adamcıklarına kendisi yol veriyor maalesef!

Söylenecek fazla şey yok şundan başka: "homo sum, nihil humanum a me alienum puto!"

18 Ocak 2011 Salı

İhanete Üzülmek

keşke başkalarına anlattığım kadar kolay olaydı. keşke ihaneti, "çürük armutların daldan düşmesi, sağlam olanların misyonlarını başarıyla tamamlamasına sonuç verir" kolaycılığında olarak kendi içimden de çıkarıp atabileydim.

en yakınımda duran, kendilerini kendime benzettiğim insanların bir anda ve içleri bile acımadan, yüreksizce ve gülerek hala yüzüme bakarken atıp tutabilmeleri, satıp savabilmeleri kendiliğimi, acı veriyor bana şu anda...
şunu söylemek isterim:

çok kere ağlamadım. ancak kendisine kefil olduklarım, bir uçurum boşluğunda kollarımdan sıkıcaymışçasına tutanlar, bir anda ve şimdi çok kolaycmışçasına bırakıverdiler çığlıklarımı boşluğa onur, haysiyet, şeref tanımadan.

işte bir tek buna ağlanır benim dünyamda!

yıkılan adamlara....

5 Ocak 2011 Çarşamba

Görünen Kel

Unutmadan dile getireyim: Keli olup kafatasının sağ-sol veya arka tarafındaki saçları alabildiğine uzatarak kelini kapatmaya çabalayan adamlar, kötü haldesiniz! Yapmayınız böyle şeyler arkadaş. Kelseniz kelsinizdir, bu kadar basit.
Ve aynı noktalara geri dönüyoruz, aslında meselelerin hepsi bizim içimizde: Ama biz içimizi değiştirmeden dışımızla uğraşarak meseleleri atlatabileceğimizi umuyoruz.
Su deposunun içi dolu olmadıktan sonra, su deposunun dışını sıvamanın ne anlamı olabilir! (anlamayanlar "su deposu" yerine "kafa" koysunlar)



Hemen ardı sıra, orta çağdan fırlamış (korsan) çizmelerinin içine pantolonunu sokuşturan kadın-kız-bayan vd. sen de sınıfta kaldın! Yapmayın böyle tuhaf işler...

3 Ocak 2011 Pazartesi

Bugün

İlginç bir şekilde hala üniversitelerde "şucu bucu" kavgalarına şahit oluyorum. hep diyorum ve artık iğreniyorum bundan. kardeşim "şucu bucu" değil, "şulu bulu" olmalısınız.

solcu-sağcı yerine ahlaklı-erdemli olmayı deneyebilsek keşke. bir kereliğine ulan, tekeri döndürecek kadar güç sağlamak üzere abanın ve bir kereliğine "namuslu, ahlaklı, erdemli, liyakatlı, dirayetli, mesafeli vd." olun!

bakın gerçekten dünya çok daha yaşanabilir bir yer olacak!

"bir telefonla buraya aşiret yığarım" diyen insan modelinden bugün kıllandım, o derece!