Hoşbeş

bir zeval düşkünü olarak biliniz beni!
beni hanenize bağlayıp asın: yeri geldiğinde çarpılayıp kapımı, dilime nüktedan bir hüzme basın!



11 Mart 2012 Pazar

bunu da benim hesabıma yazıver garson bey!

ben nasıl olsa, kuytu bir köşe buluveririm. eğirilmiş bacaklarımdan fırlamış onca zihin bozucu kavganın, onca aşağılanmanın ve şaşaanın resmettiği bir kıyafet değil midir bu sendeki? yani yansıması değil mi, olmayacak dualara kalkan ellerin geri dönüşünün çaresiz!
peki!
ya senden arda kalanlara ne demeli? göğüsümün tam ortasına bıraktığın bu hançer, bütün harfleri yok etmedi mi geride kalan? yok etmedi mi sen çığlıklar içinde yeni bir yaşamı atıverirken içinden, benim içimden kopan "bırakma beni" çığlıkları, olanca hevesini yüreğimin her hücresinin sana bağlanmış...
peki!
öte yandan bakıyorum, yüzüm dönmek istediği yere gitmek istiyor, yok olmasına karşın. ah gönlümün en pür i pak köşelerinde meskun en yüce olan, ah bir sen beni affetsen!