Hoşbeş

bir zeval düşkünü olarak biliniz beni!
beni hanenize bağlayıp asın: yeri geldiğinde çarpılayıp kapımı, dilime nüktedan bir hüzme basın!



18 Ocak 2011 Salı

İhanete Üzülmek

keşke başkalarına anlattığım kadar kolay olaydı. keşke ihaneti, "çürük armutların daldan düşmesi, sağlam olanların misyonlarını başarıyla tamamlamasına sonuç verir" kolaycılığında olarak kendi içimden de çıkarıp atabileydim.

en yakınımda duran, kendilerini kendime benzettiğim insanların bir anda ve içleri bile acımadan, yüreksizce ve gülerek hala yüzüme bakarken atıp tutabilmeleri, satıp savabilmeleri kendiliğimi, acı veriyor bana şu anda...
şunu söylemek isterim:

çok kere ağlamadım. ancak kendisine kefil olduklarım, bir uçurum boşluğunda kollarımdan sıkıcaymışçasına tutanlar, bir anda ve şimdi çok kolaycmışçasına bırakıverdiler çığlıklarımı boşluğa onur, haysiyet, şeref tanımadan.

işte bir tek buna ağlanır benim dünyamda!

yıkılan adamlara....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder